Yorgos Lanthimos’un En İyi 5 Filmi: Rahatsız Edici Distopyalar

Yorgos Lanthimos’un En İyi 5 Filmi: Rahatsız Edici Distopyalar

Yorgos Lanthimos’un En İyi 5 Filmi: Rahatsız Edici Distopyalar. Kendine özgü ve kışkırtıcı hikâye anlatımıyla tanınan Yunan film yapımcısı Yorgos Lanthimos, geleneksel normlara meydan okuyan olağanüstü bir filmografi yarattı.

Rahatsız Edici Distopyaların ustası Lanthimos, gerçeküstü anlatıları ve kara mizahıyla sinema dünyasında dikkat çeken bir isim haline geldi. Yakın zamanda vizyona giren Kinds of Kindness adlı filminin şerefine, bu etkileyici yönetmenin muhteşem filmografisine bir göz atalım. Lanthimos’un en unutulmaz ve özgün yapıtlarını içeren bu liste, sinemaseverlere benzersiz bir izleme deneyimi sunacak.

 

1. Poor Things (Zavallılar): Dişi Bir Frankenstein’in Yolculuğu

Poor Things
Yorgos Lanthimos’un En İyi 5 Filmi: Rahatsız Edici Distopyalar

Zavallılar filminin konusu Emma Stone’un canlandırdığı Bella Baxter’ın sıra dışı hikayesini anlatır. Bella, bilim adamı Godwin Baxter (Willem Dafoe) tarafından hayata döndürülen bir beden ve yeni doğmuş dişi bir Frankenstein canavarıdır. Maceraya aç ve bilgiye hevesli Bella, yıkık ve büyülü dünyanın etrafında bir avukatla (Mark Ruffalo) Gulliver tarzı bir yolculuğa çıkar. Toplumsal düzenden sıyrılan karakteri, özgürleşmeyi sınırsız davranış olarak anlar. Hareketli bir tablo olan Zavallılar, yazarın süregelen sinemasal yenilenmesinin yeni bir dalı. Film, farklı ve tuhaf olana övgü niteliğindedir. Yorgos Lanthimos’un perdeye benzersiz bir şey getirme yeteneği, bu büyüleyici filmde açıkça görülür. Hem anormal hem de tanıdık bir dünyayı özümsemek isteyenler için Zavallılar filmi eşsiz bir sinema deneyimi sunar.

 

2. The Favourite (Sarayın Gözdesi): Kadın Gücünün ve Entrikaların Hikayesi

The Favourite
Yorgos Lanthimos’un En İyi 5 Filmi: Rahatsız Edici Distopyalar

The Favourite filminde, 1708 yılında Britanya tahtında Kraliçe Anne (Olivia Colman) oturmaktadır. Sağlığı yerinde olmayan ve saltanatını umursamayan Anne, saray mensuplarının da aynı umursamazlığı sergilemesine göz yumar. Tacın gücünün kraliyet kâhyası ve kraliçenin metresi Sarah Churchill’dir (Rachel Weisz). Sarah’nın karşısında ise saraya en son katılan kuzeni, bulaşıkçı Abigail Hill (Emma Stone) vardır ve Sarah’nın kraliçenin gözdesi rolü için en büyük rakiptir. The Favourite filmi, kadın merkezli bir kostümlü dramayı çağdaş bir yaklaşımla yeniden tanımlar. 1700’lerin İngiliz sarayında geçen bu hikaye, kadınların gücünü ve entrikalarını ustalıkla işler. Alaycı tonu ve geniş açılı lens kullanımıyla karakterlerin  derinliğini ve tuhaf zenginliklerini vurgular. Bu film, entrika ve güç mücadeleleriyle dolu benzersiz bir sinema deneyimi sunar.

 

3. The Lobster (Istakoz): Distopik Gelecekte Zorunlu Aşk

The Lobster
Yorgos Lanthimos’un En İyi 5 Filmi

The Lobster filminde, distopik bir yakın gelecekte bekâr insanlar, kanunlara göre kırk beş gün içinde romantik bir eş bulmak zorundadır. Aksi takdirde, farklı bir türe dönüştürülüp ormana gönderilirler. Bir partnere sahip olmamak, acil müdahale gerektiren bir durum olarak kabul edilir. Tüm eşi olmayan bireyler derhal özel otellere kabul edilir ve burada eşlerini bulmaları beklenir. Başarısız olanlar, kendi seçtikleri bir hayvana dönüştürülerek farklı bir formda eş bulmaya davet edilirler. Lanthimos’un bu filmi, uyum sağlama yönündeki toplumsal baskıyı hicivsel bir şekilde ele alır. Onun distopyasında uyumlu olmak, en az bir ortak özelliği paylaşmak anlamına gelir. The Lobster, toplumsal uyum baskılarına ve ilişkilerin absürdlüğüne odaklanır. Lanthimos, ses kullanımı ve görsel detaylarıyla izleyicilere dikkat çeken bir film sunar.

 

4. Dogtooth (Köpek Dişi): Gerçeklikten Uzak Bir Dünya

Dogtooth
Yorgos Lanthimos’un En İyi 5 Filmi

Dogtooth, izleyicilere alışılmışın dışında distopik bir aile hayatı sunuyor. Dogtooth filminin konusu, isimlendirilmemiş bir ailede burjuva tarzı bir bahçeli evin dört duvarı içinde geçen yaşamıdır. Film anne ve babanın kontrolünde, dış dünyadan izole bir ortamda büyüyen üç ergen çocuğun hayatını merkezine alıyor. Çocuklar, gerçek dünyadan uzak bir ortamda, evlerinin sınırları dışında kalan her şeyden habersiz bir şekilde yetiştiriliyorlar. Dış dünyadan gelen her kelime, ailenin kurguladığı yeni bir anlam yükleniyor ve bu sayede çocukların gerçeklik algısı tamamen ailenin istekleri doğrultusunda şekilleniyor. Ailenin oluşturduğu bu kapalı sistem, izleyiciye hem tuhaf hem de tedirgin edici bir atmosfer sunuyor. Dogtooth, geleneksel aile yapısının ötesinde toplumsal rolün eleştirisini getiriyor. Böylece izleyicileri derin düşüncelere sevk ediyor.

 

5. The Killing of a Sacred Deer (Kutsal Geyiğin Ölümü): Karanlık ve Şiirsel Aile Trajedisi

The Killing of a Sacred Deer
Yorgos Lanthimos’un En İyi 5 Filmi

Dr. Steven Murphy, ünlü bir kalp ve damar cerrahı olarak, karısı ve iki çocuğuyla birlikte düzenli bir yaşam sürmektedir. Ancak hayatı, babası bıçağının altında ölen genç Martin (Barry Keoghan) ile kesiştiğinde karanlık bir hal alır. Martin, doktorun yaşamına rahatsız edici bir şekilde sızar ve ailenin huzurunu bozar. Tüm aile, Martin’in testine tabi tutulan kuklalardır. Yorgos Lanthimos’un önceki filmi Dogtooth gibi, aile dinamiklerini ve trajediyi sahneye koyar. Lanthimos, agresif müzikler ve cerrahi bir yönetmenlikle filmi yüceltirken korkuyu kara komediye dönüştürür. Bu yapım, Lanthimos’un filmografisindeki şiirselliği ve teknik ustalığına bir örnek teşkil eder.

 

BONUS: Kinds of Kindness (Merhamet Hikayeleri)

Kinds of Kindness
Yorgos Lanthimos’un En İyi 5 Filmi

Kinds of Kindness, kısa öykülerden oluşan bir üçlemedir. Film, Kendi hayatının kontrolünü eline almaya çalışan seçeneksiz bir adam; denizde kaybolan karısının geri dönmesi ve farklı biri gibi görünmesi üzerine alarma geçen bir polis memuru ve kaderinde olağanüstü bir ruhani lider olmak olan özel yetenekli birini bulmaya kararlı bir kadını takip eden üçlü bir masal anlatır. Zavallılar filminden sadece birkaç ay sonra çıkan bu film, karakterlerin sapkın mutluluk arayışlarını ve aşk, güç, inanç temaları etrafında dönen sadist sistemleri keşfeder. Emma Stone, Willem Dafoe, Jesse Plemons ve Margaret Qualley gibi yetenekli oyuncuların her bir öyküde kendilerini yeniden yarattığı film, Lanthimos’un özgün anlatım tarzını ve tematik derinliğini gözler önüne serer.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir