Fatih Akın Filmleri sıralamasına geçmeden önce başarılı yönetmen ile ilgili kısa bir bilgi vermek gerekirse; Fatih Akın, uluslararası sinema dünyasında kendine özgü bir yere sahip, tutkulu ve derinlemesine hikayeler anlatan kendinden söz ettirmeyi başarmış yönetmendir. Filmleriyle kültürel farklılıkları, göçmen deneyimlerini ve bireysel mücadelenin evrensel temalarını ele alır. Akın’ın sineması, hem dramatik hem de sosyal açıdan önemli konuları ele alarak izleyiciyi derinden etkilemeye ve hissetmeye sevk eder.
Öne Çıkan Fatih Akın Filmleri
- Ren Altını
- Altın Eldiven
- Elveda Berlin
- Paramparça
- Kesik
- Cennetteki Çöplük
- Seni Seviyorum New York
- Duvara Karşı
- Temmuz’da
- Kısa ve Acısız
1.Ren Altını
Fatih Akın, Altın Eldiven filminin ardından üç yıl sonra sevenleriyle buluşmak üzere Ren Altını filmiyle dönüş yaptı. İran asıllı bir Kürt olan ve gettodan hızlı bir şekilde popülerliğe yükselen hip-hop yıldızı Xatar (Giwar Hajabi)’nın hayatını ele alan film, şarkıcının kendi anılarından esinlenerek yazdığı kitabından beyazperdeye taşınmıştır. 1980’lerin ortalarında Irak’tan Almanya’ya göç eden Giwar, burada en dibi görür. Küçük bir suçludan büyük bir uyuşturucu satıcısına evrilen Giwar’ın hikayesi, bir uyuşturucu madde sevkiyatının kaybolmasıyla daha da içinden çıkılamaz bir hal alır. Kartele borçlu kalmamak için birkaç arkadaşıyla birlikte büyük bir altın soygunu planlar ve bu soygun, onu Irak hapishanesinin cehennemine götüren bir dizi olaya sürükler. Filmin başrollerinde Emilio Sakarya, Mona Pirzad ve Hussein Eliraqui yer alırken, usta oyuncu Uğur Yücel de önemli bir rolle izleyicilerin karşısına çıkıyor. Ren Altını, sadece bir suç ve yükseliş hikayesi değil, aynı zamanda insanın hayatta kalma mücadelesini, azmini ve kaderin acımasız cilvelerini de tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
2.Altın Eldiven
Altın Eldiven, 70’li yıllarda Hamburg’da dehşet saçan seri katili Fritz Honka’nın hayatını anlatıyor. Dışarıdan bakıldığında sakin ve sıradan bir adam gibi görünen Honka, aslında bambaşka bir karaktere sahiptir. Kaybedenlerin ve dışlanmışların müdavim olduğu Altın Eldiven adındaki bir barda takılan seri katil, kurbanlarını oradan seçiyor. Kurbanlarını çatı katındaki evine götüren ve onları burada katleden Honka, cesetleri evin kilerinde saklar. Honka, görünürde düzenli bir işte çalışarak sıradan bir hayat sürmeye çalışan biridir ancak karanlık alışkanlıklarından vazgeçmesi mümkün değildir. Altın Eldiven’den uzak duramayan Honka, polisten uzun süre kaçmayı başarsa da, işlediği ardı ardına cinayetler sonunda onu saklanamayacak bir hale getirir. Heinz Strunk’un romanından uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda Fatih Akın bulunurken, filmde seri katil Fritz Honka rolüne ise yetenekli oyuncu Jonas Dassler hayat veriyor. Fatih Akın’ın yönetmenlik yetenekleri ve Jonas Dassler’in etkileyici performansı, filmi son yılların en dikkat çekici yapımlarından biri olarak öne çıkarıyor.
3.Elveda Berlin
Elveda Berlin, Berlin’de kopuk fakat zengin bir ailede büyüyen genç Maik’in sürükleyici macerasını konu alıyor. Ailesiyle geçireceği yaz tatili bir anda altüst olan Maik’in annesi rehabilitasyon merkezine götürülürken, babası genç asistanını bir iş gezisine götürme bahanesiyle yok olur. Evde tek başına kalan Maik, yalnız ve monoton hayatı, okul arkadaşlarından genç Rus göçmeni Tschick’in kapısında çalıntı bir arabayla gelmesiyle farklı bir yöne evrilir. Tschick’in planı, sakin evlerini geride bırakıp Maik ile birlikte bir maceraya koyulmaktır. İki arkadaş, plansız programsız bir şekilde Berlin’i terk ederek büyük bir yolculuğa atılır. Alman yazar Wolfgang Herrndorf’un 30 ülkede basılan ve 2 milyondan fazla kopya satan best seller romanından esinlenmiş olup, usta yönetmen bu filmi beyazperdeye taşıyarak izleyicilere unutulmaz bir macera sunuyor.
4.Paramparça
Paramparça, usta yönetmen Fatih Akın’ın yazıp yönettiği, güçlü bir dramı ve intikamı anlatıyor. Film, bir terör saldırısında eşini ve 6 yaşındaki oğlunu kaybeden Katja’nın yaşadığı acıyı ve adalet arayışını anlatıyor. Katja, hayatının en büyük trajedisini yaşar; eşi Nuri ve oğlunu bir patlamada kaybeder. Bu yıkıcı olayın ardından, Katja’nın tek bir isteği vardır: Saldırının sorumlularını bulmak ve nedenini öğrenmek. Acısının peşini bırakmayan Katja, bu amacına ulaşmak için mahkemeye gitse de, mahkeme delilleri yetersiz bulur ve zanlılara ceza vermez. Katja, bu adaletsiz karar onu büyük bir öfkeye sürükler ve kendi adaletini sağlamak adına harekete geçmesine neden olur. Paramparça, sadece bir intikam hikayesi değil, aynı zamanda bir insanın adalet arayışındaki süreçlerini ve bu dönemde yaşadığı değişimi anlatıyor. Fatih Akın’ın derinlikli anlatımı ve Diane Kruger’ın muazzam performansı ile buluşan bu film, izleyenlere benzersiz anlar yaşatıyor.
5.Kesik
Fatih Akın’ın yönetmenliğindeki “Kesik” filmi, izleyicileri 1915 yılının karanlık günlere yolculuğa çıkarırken aynı zamanda Nazaret’in acı dolu hikayesini ele alıyor. Mardin’de demircilik yaparak ailesiyle mutlu bir şekilde yaşayan Nazaret, Birinci Dünya Savaşı’nın acımasız etkileriyle yüzleşmektedir. Savaşın hüküm sürdüğü 1915’in kara gecelerinden birinde, bölgedeki tüm Ermeni halk gibi Nazaret de evinden sürgün edilir. Bu sürgün, onun hayatını bambaşka bir hale getirir ve bilmediği yerlere doğru zorlu bir yolculuğa sürükler. Nazaret, bu zorlu süreçte hayatta kalmayı başarır ve yolculuğuna devam eder. “Kesik” filminin senaryosu, Fatih Akın ve Mardik Martin tarafından yazılmış olup, filmin başrolünde Cezayir asıllı ünlü oyuncu Tahar Rahim yer alırken, ona Simon Abkarian, Arsinée Khanjian, George Georgiou ve Akın Gazi gibi başarılı oyuncular eşlik ediyor. Bu güçlü kadro, filmin duygusal bütünlüğünü ve tarihi gerçekçiliğini seyirciyle buluşturuyor.
6.Cennetteki Çöplük
Fatih Akın imzalı bir diğer film “Cennetteki Çöplük,” Karadeniz’in Camburnu bölgesinde geçimini çay yetiştiriciliği ile sağlayan halkın, denizin doldurulması projesine karşı verdiği zorlu mücadelesini ele alıyor. Yerel halk, bu projenin büyük bir çevre kirliliğine yol açacağını ve yaşamlarını temelinden etkileyeceğini bilerek hükumete karşı bu projenin iptali için direnç gösteriyor. Bu direnişin öyküsü, izleyicilere son derece güçlü bir çevre bilinci kazandırmayı hedefliyor. Akın, bu filmde bölgedeki çevresel sorunlara dikkat çekmeyi ve izleyicileri bu konuda bilinçlendirmeyi hedefliyor. “Cennetteki Çöplük” filminin çekimleri toplam 5 yıl süren ve dünya prömiyeri 2012 Cannes Film Festivali’nde gerçekleştirilen başyapıttır. Bu uzun soluklu süreç, filmin her detayının titizlikle işlenmesini ve gerçekçi bir anlatım ile işlenmesini sağladı.
7.Seni Seviyorum New York
Seni Seviyorum New York , birbirinden değerli yönetmenlerin katkılarıyla oluşan, Amerikan romantik komedi-drama türündeki bir film olarak karşımıza çıkıyor. Bu özel yapım, her biri farklı yönetmen tarafından yönetilen 11 kısa filmin toplamından oluşuyor. Film, New York’un beş ayrı bölgesinde geçen, evrensel temalı aşk hikayelerini izleyiciye sunarak uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir sinema deneyimi yaşatmayı hedefliyor. Her kısa filmin farklı bir yönetmen tarafından yönetilirken, bu yönetmenler arasında Fatih Akın da bulunuyor. Bu sayede farklı yönetmenlerin bakış açıları ve anlatım tarzlarıyla birleştirilen film, izleyicilere çok yönlü bir aşk serüveni vaat ediyor. Her hikaye, aşkın farklı bir yüzünü ve duygusal derinliğini keşfetme fırsatı sunarken film aynı zamanda aşkın evrenselliğini ve New York’un büyüleyici atmosferini başarıyla harmanlıyor.
8.Duvara Karşı
Duvara Karşı filmi, psikolojik açıdan zor zamanlar geçiren ve hayata yeniden tutunmaya çalışan iki insanın dramatik hikayesini işliyor. Film, izleyicilere derinlemesine bir duygusal yolculuğa çıkarırken, aşkın ve ikinci şansın gücünü gözler önüne seriyor. Başrollerden olan 40 yaşındaki Cahit, hem alkol hem de uyuşturucu bağımlısı olarak zor bir hayat yaşamaya çalışmaktadır. Yaşadığı zorluklar onu intihara sürükler, fakat bir psikiyatristin yardımıyla hayata yeniden tutunabileceğine inanır. Cahit, bir yandan yeni bir başlangıç yapmaya hazırdır ancak diğer yandan, ailesinin baskıları altında ezilen genç ve güzel Sibel, aynı şekilde intihara teşebbüs etmektedir. Kendisine başka bir seçenek yaratmak ister ve Cahit’ten kendisiyle evlenmesini teklif eder. Cahit ve Sibel, bir araya gelerek hayatlarına ikinci bir şans vermeye odaklanır. Bu iki yaralı ruh, kaderin onlara sunduğu aşk ile sınanırken, birbirlerine olan bağlılıkları ve destekleri sayesinde yeniden ayağa kalkmayı başarırlar. Film, izleyicilere aşkın iyileştirici gücünü ve zorlukların üstesinden gelme mücadelesini oldukça özgün bir şekilde sunar.
9.Temmuz’da
2003 yılında, öğretmen Daniel’in sürprizlerle dolu aşk ve macera yolculuğunu anlatan bir romantik komedi dram filmi olarak seyirciyle buluşan bu film, izleyicilere hayatın beklenmedik anlarla dolu olduğunu ve aşkın her an karşımıza çıkabileceğini hatırlatır. Daniel, kişiliğinin getirileriyle öğrencileriyle yakınlaşmayan bir öğretmendir. Onun bakış açısına göre herkes kendi görevini bilmeli ve buna göre davranmalıdır. Monoton bir yaşam süren Daniel’in hayatı, bir gün Juli ile tanışmasıyla bambaşka yöne evrilir. Juli, Daniel’e hayatının aşkını çok kısa bir süre içerisinde bulacağını söyler ve bu kehanet Daniel’in içinde bir umut doğurur. Daniel, Juli’nin söylediklerine inanır ve bir gün Melek isimli bir Türk kızıyla yolu kesişir. Melek’in peşine takılan Daniel, bir ucu Türkiye’ye kadar varacak uzun ve sürprizlerle dolu soluksuz bir yola çıkar. Bu yolculuk, Daniel’in hem kendisini hem de aşkı keşfetmesini sağlar. Yolda karşılaştığı beklenmedik olaylar ve insanlar, onun hayatına yeni bir soluk getirir.
10.Kısa ve Acısız
Fatih Akın’ın ilk uzun metrajlı filmi olan Kısa ve Acısız filmi, göçmen bir Türk ailesinin Almanya’da doğup büyümüş oğlu Gabriel ve onun iki yakın arkadaşı Bobby ve Costa’nın hayatlarını konu ediniyor. Suçla yoğrulan bir gençlikten olgunluğa geçişi etkileyici bir şekilde seyirciyle buluşturan film, farklı etnik kökenlere sahip insanların karmaşık ilişkilerini de yakından inceliyor. Gabriel’in hapse girip çıkmasıyla birlikte üçlünün hayatlarında önemli değişiklikler olmaya başlar. Gabriel, hapiste geçirdiği süre zarfında değişir ve hayatını önemsiz bir suçlu olarak geçirmek istemediğine karar verir.Kısa ve Acısız, izleyicilere dostluk, değişim ve kişisel gelişim temalarını yoğun bir şekilde hissettiren bir film olarak listede yerini alıyor. Gabriel, Bobby ve Costa’nın hikayesi, izleyicilere hayatın farklı yollarında yürüyen insanların karmaşık ilişkilerini ve değişim süreçlerini bütün yoğunluğu ile aktarıyor. Suç, dostluk ve değişim temalarını güçlü bir şekilde işleyen film, izleyicilere derinlemesine bir duygusal deneyim sunar.