Barbie Filminin Konusu

Barbie Filminin Konusu

Barbie filminin konusu, barbie Ülkesi’nde yaşamak. Bir varoluşsal kriziniz yoksa, mükemmel bir yerde mükemmel bir varlık olmaktır. Ya da bir Ken’sinizdir…

Gerçek Dünya’ya Barbie Ülkesi’nden giden Barbie ile yol arkadaşı Ken, kendilerini keşfetme yolculuğuna çıkarlar.

Barbie Filminin Konusu

Barbie Filminin Konusu
Barbie

Uyum sağlayabileceği bir dünya bulma umuduyla yolculuğa çıkan bir Barbie hikayesini konu ediyor. Yaşadığı dünyanın koşullarına uymayan bir kadındır. Yaşadığı dünyanın “mükemmel kadın” imajına uzak olduğunu fark ederken yaşadığı fantastik dünyadan da dışlanır. Kimsenin iletişim kurmak istemediği biri halini alır. Uyum sağlayabileceği bir dünya bulma umuduyla bizim yaşadığımız gerçek dünyaya bir yolculuğa çıkar. Bu yeni dünyada, onu kendi evinde dışlanırken farklılıkları, onu özel kılan avantajlara dönüşür.

“Barbie” Filmi Ne Anlatıyor?

“Barbie” filmi, hem komedisi hem de hicivleri ile satirik bir yapım. Üstelik neyi eleştirdiği konusunda çok net ve bunun, hiçbir izleyicinin gözünden kaçmasını istemiyor. Mükemmellik algısından, kadının hem geleneksel hem de modern toplumdaki konumuna ve kapitalizme dek oldukça geniş bir eleştiri yelpazesi var. Üstelik tüm bunları, tam da hepsinin temsili diyebileceğimiz Barbie oyuncak bebeği üstünden yapmak, sanıldığından daha çok cesaret istiyor. Çünkü eleştirdiğiniz şeyi, göz önüne çıkardığınızda onun aynı zamanda reklamını da yapmış oluyorsunuz. Barbie’nin savunduğu “topluma ve kadınlara katkı sağlayan” değerler ile yıllardır birçok kesim tarafından eleştirilmiştir.  “Kadınları bedensel ve toplumsal kalıplara hapsetme” durumu arasındaki çizgiyi net bir şekilde belli etmek gerekiyor. Film de bunu, kesin bir şekilde ve hatta karakterlerin ağzından dile getirerek yapıyor. Açıkça “Barbie’nin ve arkasındaki tüm düşüncelerin pozitif taraflarını övüyoruz. Ancak eleştirilmesi gereken taraflarını da eleştiriyoruz” diyorlar.

Tam da bu nedenle filmin merkezine stereotipik Barbie’yi koymak, oldukça mantıklı bir fikir. Filmde de gördüğümüz gibi oyuncak serisinde Doktor Barbie, Başkan Barbie, Yazar Barbie, Sporcu Barbie gibi pek çok Barbie çeşidi bulunuyor. Ancak filmin merkezinde, varoluşsal sorgulamalara düşen, stereotipik yani standart Barbie oluyor. Yani ilk üretilen, en klasik, en iyi bildiğimiz, en temeldeki kadın… Barbie’nin mükemmel beden kalıpları, “olması gereken kadın” algısı ve tüm bu kültürel piramit, bu stereotipik Barbie’yle başladığı için yeni bir dönüşümün ilk adımlarının da yine onun tarafından atılması; ilk soruların, şüphelerin yine onun zihninde doğması anlamlı. Bu nedenle Barbie’nin istemeye istemeye de olsa “kusurlarının” nedenini ve kendini keşfederken izlemek daha da içselleştirilebilir hale geliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir