Back To Black Filminin Konusu Amy Winehouse’un hayat yolculuğunu, zamanımızın en çok satan albümlerinden birinin yaratılışı içinde ayrıntılı sürecini konu alan biyografik filmin konusunu sizin için derledik.
Amy Winehouse Kimdir?
Amy Winehouse, dünyadaki en eşsiz seslerden biri olarak kendini kanıtlamış olmasının yanı sıra güçlü bir karaktere de sahip bir sanatçıydı. Zorlu bir hayat sürdü ve tek isteği müzikle iç içe olmaktı ama ünlü olmak değildi. Şöhretin getirdiği yükler, onun için dayanılmaz hale gelmişti. 27 yaşında hayata veda eden Winehouse, onun gibi erken yaşta kaybedilen efsanelerin bulunduğu “27’ler kulübü”ne katılan eşsiz bir sanatçı oldu.
Amy Winehouse Hayatı
14 Eylül 1983’te Londra’da doğan sanatçı, çocukluğundan itibaren müziğe ilgi duyması ile beraber 10 yaşında arkadaşlarıyla birlikte ilk rap grubunu kurdu. 13 yaşında ilk gitarını aldı ve 16 yaşında ilk albüm anlaşmasını yaptı. Winehouse’un ailesinde birçok caz sanatçısı bulunuyordu adeta müziğin içine doğmuştu ve babaannesi de bir şarkıcıydı. Küçük yaşta tanıştığı caz müziği, onun yaşamının anlamı haline geldi ve ilk gençlik yıllarında söz yazmaya başladı. Ünlü olmak istemeyen eşsiz sesli sanatçı şöhretin onu mutlu edemeyeceğinin farkındaydı. Hayatı yeterince karmaşık olan Winehouse’un ebeveynleri o daha dokuz yaşındayken ayrıldı ve babasıyla olan ilişkisi daha da karmaşıklaştı. Erken yaşta depresyon tedavisi gördü ve müzik, onun için bir kaçış yolu haline geldi.
Winehouse’un yakın arkadaşı Tyler James’in, 16 yaşındaki Winehouse’un demosunu kendi plak şirketine göndermesiyle başlayan yolculuğu 2000 yılında, Winehouse National Youth Jazz Orchestra’da vokalist olarak yer almasıyla devam etti. 2003’te, babasının çok sevdiği Frank Sinatra’dan esinlenerek adını koyduğu ilk albümü “Frank” yayınlandı. Bu albüm, caz, pop, soul ve hip-hop müziğin bir karışımı olarak piyasaya sürüldü. O dönemde şöhretle tanışmamış olan Winehouse için başarı, albüm satışları ya da listelerin başına gelmek değildi; istediği müziği özgürce yapabilmekti.
Albümleri ve Özel Hayatı
“Frank” albümü, Winehouse’un Glastonbury gibi festivallerde sahne almasına ve televizyonda öne çıkmasına neden oldu. Amy, birçok insanın sesini yansıtan şarkılarına kendi duygularını katıyor ve sözlerini kişisel deneyimlerinden yola çıkarak yazıyordu. Albümün prodüktörü Salaam Remi, Winehouse’un 18 yaşında sesini 65 yaşındaki bir sanatçı gibi kullanabildiğini ve 25 yaşına geldiğinde nasıl olacağını merakla bekliyordu.
2005 yılında, Winehouse ikinci albümüne odaklanmak istedi fakat ilham bulmakta zorlandı. Yazma tıkanıklığı yaşarken, zamanının çoğunu alkol ve bilardo ile geçirmeye başlamıştı. Bu dönemde Blake Fielder-Civil ile tanıştı. Winehouse, büyük bir aşkla bağlandığı Fielder-Civil’den aynı karşılığı maalesef göremedi. Fielder-Civil’in uyuşturucu bağımlılığı, Winehouse’un var olan bağımlılığını daha da artırmasından dolayı, birkaç ay sonra Winehouse’u terk etti ve bu durum, şarkıcı için büyük bir darbe yarattı.
Winehouse, bu ayrılıkla baş edemedi ve bağımlılığı korkutucu derecede arttı. En güzel şarkılarının kaynağı olacak olan hisleri, onu o dönemde derin bir çıkmaza sürükleyecekti. Çevresindeki herkes Winehouse’un rehabilitasyona gitmesini önerdi. Winehouse, “Eğer babam da isterse giderim.” dedi ve babası, gitmesine gerek olmadığını düşündü. Bunun üzerine birkaç saat içinde efsanevi “Rehab” adlı şarkısını yazdı ve bu şarkı, bir jenerasyonun kendisini bulacağı bir marş haline geldi.
Winehouse, Fielder-Civil ile olan ilişkisini şarkılarına döktükçe 2006 yılında, “You Know I’m No Good” ve “Rehab” adlı şarkılar, albümden önce Mark Ronson’ın radyo programında demo olarak çalındı. Sonrasında Ronson, Salaam Remi ile birlikte “Back to Black” albümünün prodüktörlüğünü üstlendi ve Winehouse’un mükemmeliyetçiliğinden dolayı onunla çalışmaktan büyük keyif aldı.
“Back to Black” albümü, İngiltere listelerinde birinci sıraya yükselerek yılın en çok satan albümü oldu. Albümün ilk şarkısı “Rehab”, Time dergisi tarafından yılın şarkısı seçildi. “You Know I’m No Good” ve “Back to Black”, albümün listelerden düşmeyen diğer hitleri olarak yer aldı. Winehouse’a beş Grammy kazandıran bu albüm, onu İngiliz kadın şarkıcılar arasında Billboard listelerinde en yüksek sıraya taşıdı.
Winehouse, 2007’nin Nisan ayında “Back to Black” albümündeki birçok şarkıya verdiği kötü desteğiyle ilham olan Blake Fielder-Civil ile evlendi. Aynı yılın Ağustos ayında aşırı dozdan hastaneye kaldırıldı fakat sonbahardaki Avrupa turunu iptal etmedi. 2007 yazında, zorlu günler gelmeden önce başarılı sanatçı birçok festivalde sahne aldı.
Kariyerinde Yükselişi Ve Sağlığının Kötüleşmesi
Bağımlılığı derinleşen ve konserlerinde ayakta duramayacak hale gelen Winehouse, 2007’nin Kasım ayında Birmingham’daki performansında tamamen çökmüştü. Kalabalığın yuhalamaları ve konseri terk etmelerinden sonra sanatçı diğer konserlerini iptal etti ve iyileşmek için inzivaya çekildi.
“Back to Black” albümü, tüm bu olaylara rağmen satışlarda başarı elde etmeye devam ederken Winehouse’un fiziksel ve ruhsal sağlığı kötüleşti. Bitmek bilmeyen bağımlılığı, sürekli başına yeni dertler açarken 2008’de Winehouse, Fielder-Civil ile olan evliliğini tamamen sonlandırdı. 2009 yılı, Winehouse’un kariyerinin zirvede olduğu fakat sağlığının daha da kötüye gittiği bir yıldı.
23 Temmuz 2011’de Londra’daki evinde ölü bulunan Amy Winehouse, hayranlarını büyük bir hüsrana uğrattı. Ölüm nedeni alkol zehirlenmesi olarak belirlenen sanatçı henüz 27 yaşındaydı.
Back To Black Filminin Konusu
Back to black filmi “İnsanlar beni tanıdıkça, müzik yapmaktan başka bir işe yaramadığımı anlayacaklar.” diyen Winehouse’un şarkılarını özel hayatı ve kariyerindeki çalkantıları, acıyla başa çıkmaya çalışırken yaşadığı çöküşü konu almaktadır. Amy Winehouse hepimizin hikayesinden bir parça taşıyordu. Amy Winehouse’u özlemle anıyoruz.