Babil Filmi Konusu

Babil Filmi Konusu

Babil filmi konusu, hataları yüzünden bir çocuklarını kaybetmiş çift, kötüye giden evliliklerini kurtarma için yolculuğa çıkmışlardır. Nereden geldiği belli olmayan bir kurşunun Amerikalı çiftlerden Susan’ı yaralaması haberi üzerine, Fas’ın ABD konsolosluğu devreye girerek tüm dünyada terör saldırısı alarmı verilir.

Babil Filmi Konusu
babil

Babil Filmi Konusu

Sinemanın sessiz dönemden çıkış sürecinde birkaç oyuncunun yükseliş ve çöküş hikayesini konu ediyor. 1920’lerin sonunda Hollywood, sessiz filmlerden sesli filmlere geçişle birlikte büyük bir değişim sürecinden geçmektedir. Gelecek vadeden bir oyuncu olan Mannt Torres, rüya fabrikasının perde arkasındaki bu ilerlemeye birinci elden tanık olur. Ancak Jack Conrad gibi köklü yıldızlar veya Nellie LaRoy gibi yükselen yıldız adayları için derin bir kriz yaklaşmaktadır çünkü artık filmlerde konuşmak zorundalardır. Caz, gösterişli partiler, seks, uyuşturucu ve alkol Hollywood’u hala etkisi altına alırken, sektörün en büyük yıldızları kariyerlerinden endişe etmeye başlar.

Babil Filmi Konusu
babylon

Alejandro González Inarritu’nun Babel’inde, Fas’ta turistik geziye çıkan Amerikalı evli çiftin başına gelen trajik bir olay, dünyanın farklı ülkelerindeki dört ailenin yaşamında olaylar zincirini harekete geçirir. Koşullar açısından birbirine bağlı olan ama kıtalar, kültür ve dil açısından birbirinden ayrışan karakterlerin her biri, gerçek huzur ve teselliyi sadece aile kavramının sağlayabileceğini keşfeder.

Damien Chazelle’in yönettiği Babylon, Hollywood’dan hem etkilenmiş hem de ondan iğrenmiş gibi görünen bir yapım. Yükselmekte olan sinema sektörünün arka planındaki 1920’li yılların Los Angeles şehri ile birlikte Babylon gösterişli, kaotik, şaşaalı, itici ve diğer başka birçok sıfata sahip olabilecek bir film. Babylon, Chazelle’in Once Upon A Time In Hollywood (Bir Zamanlar… Hollywood’da) denemesi olarak alınabilir. Yönetmenlerin o mükemmel açıyı yakalamaları için çalışanların harcandığı bir dünyada milyonerlerin sapkın eğlenceleri, eski usul yeraltı gece kulüpleri ve çekim stüdyoları ile bezenmiş bir macera. Film yürek burkan bir trajedi, bir hayalcinin komedisi ve bu çift taraflı “başarı” hikayelerinin güzel bir sosla betimlenmiş hali olsa da aynı zamanda haddinden fazla şişirilmiş ve ne olduğu anlaşılmayan karman çorman bir eser.

Babylon’da “sesli film” çağındaki karakterlerin yaşadığı sıkıntılar ve güçlükler anlatılıyor. Jack Conrad (Brad Pitt) konuşmalı rollere uygun olup olmadığını bilmeyen sessiz bir yıldız. Nellie LaRoy (Margot Robbie) meşhur bir kökeni olmasa da her film posterinde başrolü garantileyen ve yıldız olmak isteyen bir kadın. Manny Torres (Diego Calva) ise prodüktörlerin kötü şöhretini izleyen Meksikalı-Amerikalı bir film asistanı. Bu fırsatçı tiplerle daha önce tanışmış, sıra dışı bir hayat yaşama arzularına tanık olmuş ve üne kavuşmalarını daha önce izlemiştiniz zaten, bu sefer bu hikayeleri anlatma sırası Chazelle’e geçiyor. Yönetmen cehenneme taş çıkaracak kırmızı ışıklar ile aydınlanan odaların derinliklerinden, içerisinde Hollywood’un altın tanrılarının bayılana kadar parti verdikleri ultra lüks malikanelerine kadar uzanan bir Caz Çağı macerası yaratıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir